Okul öncesi eğitim İngilizce eğitiminde çocuklarla empati yapmak benim için önemli.

Gözlerimi kapatıyorum ve kendimi anaokulundaki miniklerden birinin yerine koyuyorum.

Eğer ne istediğimi ifade edebilecek olsaydım ilk ne derdim?

Oturarak öğrenmek istemediğimi, sadece izleyerek mutlu olmadığımı; dokunmak, tatmak ve koklamak istediğimi…

Hal böyle olunca ne kadar kolay meyveleri öğretmek….

Hem dokunup hem tadıp hem de koklayabilir minikler…

Yapılacak tek şey bu meyveleri çocuğumuzun eline vermek…

Adlarını öğretmek ne kadar kolay elinde tuttuğu şeylerin…Apple, banana, orange veee strawberry… Ama sadece adlarını bilmek yeterli mi?  

İster anne baba, ister öğretmen olalım aklımızdan çıkarmamız gereken önemli bir nokta var; dil eğitimi isimleri öğretmekten ibaret değil!

Meyve isimlerini öğrettiğinizde önceki konularla birleştirerek minik tekrarlar yapabilmeliyiz. Kaç tane olduğu, rengi, hangi hayvanın o meyveleri çok sevdiğini…

Okul öncesi İngilizce eğitimde öğretmek, tekrar etmek ne kadar uygun meyveler konusu.  Hatta basit dil bilgisi konuları için zeminde hazırlayabiliriz. An apple; a banana; an orange…

Açıklamaya gerek yok. Kulak aşinalığı kazanması yeterli.

Peki meyve isimlerini öğrenirken basit cümle kalıplarını da kullanamaz mıyız?

How many apples?/ It is an apple/Give me an apple please./I like apples.  

Çok güzel bir ilke vardır eğitimde “hands on minds on” yani eğer eller çalışıyorsa beyinde ona eşlik eder.

O zaman meyveler konusunda o minik eller muhakkak iş başında olmalı. Sınıfta ya da odasında kendi meyve ağacını yapıp üstüne öğrendiği meyveleri yapıştırabilir ya da  gerçek hayattakinden farklı renk ve şekillerde yeni muzlar elmalar çizebilir. 

Ve son olarak….

Dili zenginleştiren deyimler ve basit deyimleri yeri geldikçe öğretebileceğimizi düşünüyorum.

Renkleri öğrenirken nasıl “feel blue- üzgün hissetmek” deyimini araya sıkıştırıyorsak, meyveleri öğretirken de “go bananas- kızmak sinirlenmek”, “you are apple of  my eye-sen benim göz bebeğimsin.” Deyimlerini kullanarak kulak aşinalığı kazandırabiliriz.

Çocuklar çok iyi gözlemcidir. İşler ters gittiğinde “I go bananas-sinirlendim” derseniz eminim gözlerinden kaçmaz ya da gözlerinin içine baka baka “ you are apple of my eye” dediğinizde o deyim hem kafalarına hem de kalplerine kazınır.

Konuyla ilgili çizgi filmler de izletmek etkili olacaktır. Video örneklerini aşağıya ekliyorum.

Yazan: Candan Özer