Okul öncesi eğitim kurumunda, ev eşyaları ünitesini işlemek.. Üstelik #ingilizce!!

Flash kartlara sığınmaktan başka ne gelir elden? Sınıfa ev eşyalarını taşıyıp, yaparak yaşayarak öğrenemeyiz ki! Dediğinizi duyar gibiyim sevgili öğretmenlerim   ama neyse ki her yaş grubunun farklı farklı gelişim özellikleri olmasına rağmen, her çocuğun ortak bir özelliği var: #hayalgücü!

Bugün sizlerle #okulöncesieğitimdeingilizce etkinliği yaparken sınırlarımızı, zamanı, mekanı aşarak, sadece zihnimizi özgür bırakarak çocuklarımızın hayal gücünü aktive ederek, hiç materyal kullanmaksızın nasıl çalışabileceğimizi düşünelim. Ne dersiniz?

(Arka fonda kısık sesli dingin bir klasik müzik tercih edebilirsiniz.)

Şimdi gözlerimizi kapatıyoruz ve hep birlikte bir ev (home) hayal ediyoruz (Bu ev bulutların üzerinde de olabilir, Everest’in tepesinde de; gökkuşağından da olabilir, çikolata şelalesinden de). Her çocuk kendi hayalindeki evi dilediği şekilde oluşturabilir. Bu ev ailemizle birlikte güzel zaman geçireceğimiz yeni bir ev, belki de okul gezisi için geldiğimiz bir müzedir  ve şimdi kapıyı açıyoruuuz.. Aaa.. O da ne? Bakın karşımızda bir livingroom var. Çok merak ediyorum acaba içeride hangi eşyalar vardır? Livingroomda bir oyun oynamaya ne dersiniz? İçeriye girdiğimizde ilk gördüğümüz eşyayı ve rengini ben söylüyorum. Sonra ben kimin sırtına dokunursam o arkadaşımız gördüğü eşyayı ve rengini söylüyor. Anlaştık mı? Are you ready?.. We are going to livingroom! 

I see a sofa, green sofa.. Neyse ki kimse oturmuyor. Biraz üzerinde zıplamaya ne dersiniz? Come on.. Jumping on the sofa! Oghh. Biraz yumuşakmış, “five little fruits” gibi düşmeyelim  dikkatli olun, “be careful please.”   (eskiye atıfta bulunabilir, yönergeleri aralara serpiştirebilirsiniz, daha uzun uzadıya her yeri, her detayı konuşabilirsiniz) 

Sırayla çocukların sırtına dokunup olabilecek başka eşyayı söylemelerini sağlarız. O eşyalara temas edebiliriz. Dokunuruz, koklarız, dinleriz. Çünkü burada özgürüz. (Kelimeleri henüz öğreniyorlarsa eşyaları siz ingilizce söyleyip, o eşyayı nasıl kullandığımıza dair bir tüyo verip sonra çocukların sırayla bu örneklemeleri anlamasını ve geliştirmesini sağlayabilirsiniz son olarak da kelimeyi hep birlikte #ingilizce tekrar edebilirsiniz)

Başka bir gün başka bir odayı dedektif ekibi olarak inceleyebilirsiniz ve başka bir odayı masal kahramanları olarak gezebilirsiniz. Belki evcil hayvanların gizli yaşamı animasyonunu canlandırabilirsiniz. Hatta bir gün bir odadaki eşyalar bizzat sırtına dokunduğunuz çocuklar olabilir ve kendilerini tanıtır, renklerini söylerler.. İstediğimiz kadar eşyayı #okulöncesindeingilizce olarak bu teknikle çalışabiliriz.

Unutmayın, her çocuk yaratıcıdır ve hayal etmeyi sever

#Okulöncesieğitim ise köklerini hayal gücünden alır.

Yazan: Bahar Yağmur Solak