Hadi çocuklarımız ile birlikte İngilizce hissedelim. Nasıl mı? Hislerimizi İngilizce söylemeyi öğrenerek. Sadece küçük bireyler için değil yetişkinler için de dil öğrenmek istemenin yanında hissetmekle de alakalıdır değil mi?
En iyi İngilizce eğitimi için çocuklarımızın hislerini ana dillerinde ifade edebildikleri gibi İngilizce dilinde de ifade etmeyi öğrendiklerinde kendilerini bu dile daha yakın görürler.
Dile yakın olmak da nedir? diye düşünebilirsiniz, size kısaca bunu açıklamak isterim. Her yaştan birey kendisine yabancı olana karşı bilinçaltı tepkisi olarak savunma ile karşılık verir. Eğer bu yabancılık bireyi anlıyor ise bu savunma kırılır ve öğrenme daha etkin olarak devam eder. Nasıl ki, çocuklarımız aile ve arkadaşları gibi kendini daha yakın hissettiği kişilerin yanında duygularını rahat ifade ediyorsa, İngilizce olarak duygularını söylemeyi öğrendiği zaman bu dile karşı da kendini daha yakın hissedecek, öğrenme serüvenine severek bu yabancı dil tarafından anlaşıldığını hissederek devam edecektir. Çünkü okul öncesi yaş grubu çocuklar somutlaştırarak öğrenirler. Bizim ilgi alanımız olan okul öncesi çocuklarımız, öncelikle İngilizce dilini öğrendiğinin farkında olmalı. Eğer farklı bir dil öğrendiğinin farkında değillerse öğrenmiş değil ezberlemiş olurlar ki, bunu hiç istemeyiz. Çocuklarımıza en iyi İngilizce eğitimini vermek ve onlara ihtiyacı olan dil becerisini kazandırmak istiyorsak sabırlı olmalıyız.
Okul öncesi döneminde ki çocuklar, karşılığı somut olarak var olan İngilizce kelimeleri daha kolay öğrenirler, çünkü bu kelimelerin karşılığı olan nesneye dokunabilir ve onu görüp inceleyerek kavrarlar.
Peki ya, dokunamadığımız duyguları nasıl öğreteceğiz?
Endişelenmeyin sevgili eğitmenler, anne ve babalar, çocuk beyni dakikada milyonlarca veriyi işleyebilir ve onlar harika öğrenme yeteneğine sahiplerdir.
Duyular için ise öğretmenin en etkili yollarından biri öğretmek istediğimiz duyuları somutlaştırmak olacaktır. Tıpkı meslekleri çocuğumuzun aklında nasıl somutlaştırıyorsak. Geleceğimiz olan çocuklarımız elbette en iyi İngilizce eğitimini hak etmektedir.
İngilizce duygular konusunu anlatırken dersimize işleyeceğimiz duyguların ilk olarak ana dildeki karşılıkları ile başlamak ve bunları yüz ifadeleri ile gösterip çocukların da eşlik etmelerini istemek faydalı olacaktır. Daha sonra hazırladığımız materyaller ile İngilizce karşılıklarını öğretmeye başlayabiliriz. İngilizce dersimiz için hazırladığımız materyalleri ana dil söylemleri kısımda kullanmamaya dikkat edelim, çünkü çocuklarımız bu somut nesneler ile sadece İngilizce söylemleri bağdaştırarak daha etkin öğreneceklerdir. Şimdi size duygular konusunu için kullanabileceğiniz birkaç materyal, oyun ve etkinlik örneği vermek istiyorum.
>>Duygular konusuna giriş yaparken şişirdiğimiz balonlar üzerine duygu ifadelerini çizerek kullanabilir, maskeler yaparak söylediğimiz hisse göre maskeleri yüzümüze tutabiliriz. Belki de derslerimiz de en çok faydalandığımız destek nesnelerinden birisi de üzerinde resimler olan kartlardır. Bu konu için de üzerinde duyguları gösteren kartları kullanabiliriz. Dersimizin sonunda bu materyalleri çocukların ulaşabileceği yerlerde bırakarak incelemelerini sağlayabiliriz.
Peki ya oyun, çocukların oyunlarla eğlenerek öğrendikleri konular bilinçaltında uzun hafıza kısmına yazılarak unutulmuyor;
>Deniz topu; bir deniz topunun renkli yüzeylerine mutlu, üzgün, kızgın ve yorgun gibi öğrettiğimiz kelimeleri çizdikten sonra, topu yakalayan çocuğun kendi tarafındaki duyunun İngilizcesini söylemesini isteyebiliriz. Bu oyun deniz topunun büyük olması ve çocukların birbirlerine atmalarını gerektireceği için motor gelişimi açısından 4 yaş ve üzeri için daha uygun olacaktır.
>Pinpon topları; üzerine duyguları çizdiğimiz veya eski dergi gibi bir yerden keserek yapıştırdığımız pinpon toplarını bir kutuya koyarak oyun oynayabilirsiniz. 2-3 yaş çocukların söylenen duyguyu diğerleri arasında bulmasını isteyebilirsiniz. Daha büyük çocuklar ise bu kutudan kendi seçtikleri duygunun ne olduğunu söyleyerek oyuna devam edebilir, seçtikleri pinpon topundaki duygunun İngilizcesini arkadaşlarına sorabilirler.
>Sessiz sinema; her yaş grubu için oynanabilecek bu oyunda bir çocuk konuşmadan el ve mimikleri ile bir duyguyu anlatır ve diğerleri İngilizce olarak karşılığını bulmaya çalışırlar. Çiz bakalım; çocuklarımız bir yazı tahtasına veya kâğıda diğer katılımcıların göreceği şekilde bir duyguyu çizer, diğerleri bunun İngilizcesini bilmeye çalışır.
>Köşe kapmaca; oyun alanında farklı yerlere öğrendiğimiz duyguların resimlerini koyalım, duyguların İngilizcesini söyleyerek çocukların o köşeye gitmelerini isteyelim. Neye ihtiyacım var; bu oyunu “acıktım, susadım, yoruldum, üşüdüm ve sıcakladım” gibi yüz ifadeleri ile göstermekte zorlandığımız duyguları pekiştirmek için oynayabiliriz.
>Çocuklarımızla çember olalım;
“I’m hungry – acıktım” için üzerinde yiyecek olan kartlar, resimler, oyuncaklar veya nesneleri,
“I’m thirsty – susadım” için üzerinde içecek olan kartlar, resimler, oyuncaklar veya nesneleri
“I’m cold – üşüdüm” için kar, eldiven, mont gibi soğuğu anımsatan kartlar, resimler, oyuncaklar veya nesneleri,
“I’m hot – sıcakladım” için güneş, çöl, ateş gibi sıcağı anımsatan kartlar, resimler, oyuncaklar veya nesneleri,
“I’m tired – yoruldum” için koşucu, yatak gibi yoğunluğu anımsatan kartlar, resimler, oyuncaklar veya nesneleri,
Hazırlayalım, her çocuğa en az iki tane eşya gelecek şekilde dağıtalım. Küçük yaşlarda yetişkin “I’m hungry – acıktım” dediği zaman yiyecek olanlar havaya kaldırılır, “I’m thirsty – susadım” dediği zaman içecek olanlar havaya kaldırılır. Büyük yaşlarda hem yetişkin hem de çocuklar sorabilirler. Eğlenceli hale getirmek için “ “I’m hungry – acıktım” derken su içiyormuş gibi, “ I’m tired – yoruldum” derken koşar gibi yapılabilir. Çocukların hareketten ziyade söylene dikkat ederek ellerindekileri kaldırmaları istenir. Tabi ki olmazsa olamaz şarkılar. En iyi İngilizce eğitimi çocukların öğrendiklerini şarkılar ile pekiştirmeleriyle mümkün olur. Çocuklarımıza İngilizce duygular konulu şarkılar açabilir, öğrendikleri kelimelere eşlik etmeleri istenir. Ayrıca şarkıları etkinlik saatlerinde yemek vakitleri gibi, çocukların pasif dinleyici olduğu zamanlarda kullanmak da faydalı olacaktır. Duyuları, materyaller ile öğrenip şarkı ve oyunlarla pekiştiren çocuklarımızla çeşitli etkinlikler yaparak kalıcı olmasına daha fazla katkı sağlayabiliriz.
>Kuklalar; çocuklarımızla duygu ifadelerini gösteren suratlarla kuklalar yapabilir, bu kuklaları İngilizce ne hissettiğini söyletebiliriz. Değişen yüz; farklı kâğıtlara, kızgın, ağlayan ve mutlu gibi ifadeler olan birkaç ağız ve göz çizip kestikten sonra bunları boş bir yüz üzerine değiştirerek yerleştirebilirler. Tabi ki kaş kesmeyi de unutmayalım duyguları gösterirken kaşlarımızı çok kullanırız. Duygu bardağı; bir karton bardağın üzerine farklı yüz ifadeleri çizilir. İkinci bir bardak ise bu çizdiğimiz yüzlerin görüneceği şekilde kesilir. İç içe koyduğumuz bardakları oynattıkça yüz ifadesi değişecektir. Üstte olan kestiğimiz bardağın yüz çevresine ip veya kâğıtlardan saç yapıştırabiliriz. gerektiğini, ders ve etkinlik saatleri dışında da uygun zamanlarda çocuklarımızla bildikleri İngilizce kelimeler ile konuşmayı unutmayalım.